Motor Sporları Tarihçesi

Gönderen Yıldırımların Efendisi 4 Eylül 2010 Cumartesi , , , , ,

Kendisinden hem daha hızlı hem de daha uzun mesafeler koşabilen "at"ı evcilleştirerek yarıştıran insanoğlu, otomobilin icadıyla artık kendisine yeni ve çok daha güçlü bir "at" bulmuştu... İnsan beynindeki "gelişme" arzusu nasıl "otomobili" yarattı ise, otomobille beraber "yarışma" arzusu da kendiliğinden gelişti.


Dünya'daki ilk resmi otomobil yarışı, 22 Temmuz 1894'te düzenlenmiş ve Paris-Roven arasında 50 km'lik bir mesafeyi kapsayan bu yarışta 19 otomobil mücadele etmişti. Yarışı Le Petit Journal Gazetesi organize etmiş ve sporcular saatte 18 km/h gibi baş döndürücü bir sürat ortalamasıyla yarışmışlardı. İlerleyen yıllarda otomobil sporlarında farklı branşlar gelişmiş ve ilk pist yarışı 1898'de Periqueeux'te düzenlenmiştir.

Kısa adı FIA olan Uluslararası Otomobil Federasyonu'nun 1904 yılında kurulmasıyla otomobil sporlarının gelişimi daha da hızlanarak devam etmiştir. Merkezi Paris'te bulunan FIA, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 90'ın üzerinde ülkenin 100'den fazla otomobil kulübü ve birliklerini bünyesinde toplamakta ve 50 milyonun üzerinde sürücüyü temsil etmektedir.

Dünya'da otomobil yarışları düzenlenmeye başlandığı dönemde Osmanlı Devleti "Sanayi devrimini" kaçırdığı için, Anadolu'da sadece "at arabası" yapılabiliyordu. Bu nedenle ülkemizde otomobil sporunun başlangıcı Batı Avrupa'dan çok sonra oldu. Türkiye'de otomobilcilik, 1923 yılında o günkü ismi Türk Seyyahin Cemiyeti olan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (TTOK)'nun kurulmasıyla resmi kimliğine kavuşmuştur. TTOK'nın kurulmasından 4 yıl sonra ülkemizdeki ilk otomobil yarışı TOŞD tarafından, İstanbul Veliefendi çayırında yapılmış ve 30 otomobilin katıldığı bu yarışı Suphi Bey kazanmıştır. 1931 yılında İstinye-Maslak yolunda yapılan tırmanma yarışına Mustafa Kemal ATATÜRK'ün gelip sporcuları kutladığı ve Türk gençliğinin yüksek teknoloji isteyen bu spora eğilmesini istediği bilinmektedir. Daha sonra İstanbul Hipodromunda yarışlar düzenlenmiş ve at yarışlarında olduğu gibi müşterek bahisler yapılmıştır. İlk Türk bayan otomobil yarışçısı olan Samiye Morkaya, o dönemlerde yapılan bu pist yarışlardan bazılarını kazanmıştır.

Ülkemizde Avrupa Ralli sistemine uygun olarak düzenlenen ilk yarış da 1954 yılında 4 etap üzerinden koşulan İstanbul-Ankara Rallisi, FIA kurallarına uygun olarak yapılan ilk ralli ise 1968 Trakya Rallisi'dir. Daha sonraki dönemlerde Ege Rallisi, Türk-Yunan Rallisi, Hitit Rallisi, Kocaeli Rallisi ile Uludağ, İzmit-Keltepe ve Ankara-Kızılcahamam Tırmanma Yarışları düzenlenmiştir. 1970 yılında Türkiye Otomobil Kulübü (TOK) Oran Sitesi inşaatı sokaklarında Türkiye'deki ilk pist yarışını organize etmiş, ancak güvenlik nedeniyle Ankara Emniyet Müdürlüğü izin vermeyince otomobiller tek tek zamana karşı mücadele etmiştir.

Türk Otomobil Sporlarının dönüm noktası sayılan Günaydın Rallisi ise ilk olarak 1972 yılında düzenlenmiştir. Rahmetli Ali Sipahi'nin girişimleriyle Günaydın Gazetesi tarafından organize edilen yarışlar, gazetenin birinci sayfasından duyurulmuş ve halktan da çok büyük bir ilgi görmüştür. İlk yıllarda sadece yerli üretim otomobillerin katıldığı bu rallilerde o dönem ülkemizde üretim yapan Tofaş, Renault ve Anadol fabrikalarının takımları arasında kıyasıya çekişmeler yaşanmıştır. Taksi şoförlerinden oto boyacılarına ve üniversite profesörlerine kadar çok değişik sosyal seviyedeki insanlar büyük zevk ve sportmenlik içinde yarışmıştır. Hatta 1977 yılında Zonguldaklı bir taksi şoförünün damalı taksi otomobiliyle Türkiye Rallisi'ne katılarak çok iyi zamanlar kaydettiği bilinmektedir. 1979 yılından itibaren "Uluslararası" bir kimliğe kavuşan, önce Balkan Şampiyonası ardından da Avrupa Ralli Şampiyonası'na dahil edilen bu organizasyon halen düzenlenmektedir...

Ülkemizde yerleşen yanlış bir kanaat olan "Zengin Çocuklarının Eğlencesi" sendromuna kapılan TTOK yüzünden sporcular duruma müdahale ederek sporu federe ettiler ve 1991 yılında TTOK Spor Komitesi kapatılarak Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu kurulmuştur. Daha sonra 1995 yılında motosiklet branşı da federasyona bağlanarak Federasyonun adı, Türkiye Otomobil ve Motor Sporları olarak değiştirilmiştir. Federasyon çatısı altındaki yeni oluşumunun ardından motorsporları önemli bir gelişme kaydederken, kulüplerin sayısında da önemli artış gözlenmiştir. Bugün TOMSFED'e bağlı İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir, Gaziantep, Bodrum, Kocaeli, Samsun, Tekirdağ, Muğla ve Şanlıurfa illerinde 18 kulüp faaliyet göstermektedir.

1993 yılına gelindiğinde ülkemizin ilk yerleşik yarış pisti olan Yarımca Körfez Pisti'nin temelleri atıldı. 1994 sezonundan itibaren sporun gelişimi açısından önem taşıyan bu tesis sayesinde ülkemiz yeni motorsporları branşlarıyla da tanışmış oldu. Formula 3, Nascar ve Motosiklet pist yarışları haricinde o dönemlerde düzenlenmeye başlanan Lada Cup, Ford Escort Cup ve Fiat Uno Cup gibi tek marka kupaları spora ayrı bir heyecan getirirken, yeni isimlerin spora kazandırılmasında büyük rol oynadı... O yıllarda büyük bir gelişim sürecine giren Türk Otomobil Sporları, 1996 yılında ikinci yerleşik pist olan İzmir Pınarbaşı Yarış Pisti'ne de kavuştu. 1999 yılından itibaren her iki pistte de düzenlenmeye başlanan Otomobil Drag Yarışları ise caddelerde sürat yapan gençleri pistlere kazandırma adına önemli bir rol oynadı.

Başarılı pilotlarımız, sporun gelişimine paralel olarak artan sponsor ilgisi sayesinde gerekli desteğe kavuşup yurt dışına açılma fırsatı buldular. 1994 yılından itibaren Nejat AVCI Avrupa Ralli Şampiyonası'nı takip etmeye başladı ve 3 sezon boyunca kazandığı birçok önemli başarının ardından 1997 yılında Avrupa F2 Şampiyonu olarak uluslararası platformda o zamana kadarki en önemli başarıyı elde etti. Daha sonra Volkan IŞIK 1998 ve 1999 yıllarında Dünya Ralli Şampiyonası FIA Takımlar Kupası'nda ülkemizi başarıyla temsil etti ve aynı şampiyonayı 2000 sezonunda Serkan YAZICI da takip ederek üçüncülüğü kazandı.

Ülkemizde Avrupa Ralli Şampiyonası'na dahil düzenlenen en büyük ralli organizasyonu olan Türkiye Rallisi 2000 sezonundan itibaren FIA tarafından 20 katsayıya yükseltilerek şampiyonadaki en önemli rallilerden birisi haline geldi. Türkiye, Avrupa Ralli Şampiyonası'na dahil 20 katsayıya sahip 10 yarıştan birisine ev sahipliği yapmaya başlarken, 2001 yılındaki organizasyon yıl sonunda yapılan değerlendirme sonrası FIA tarafından yılın en başarılı Avrupa Şampiyonası rallisi seçildi. 3 yıl Dünya Ralli Şampiyonası'na aday bir organizasyon olarak yapılan ve başarılı organizasyonları ile dikkat çeken Anatolian Rally de ülkemizin tanıtımına büyük katkıda bulundu...

Bu başarılı organizasyonları ardından 2002 sezonunda Dünya Ralli Şampiyonası'nın ilk yedek rallisi konumuna yükselen Anatolian Rally, 2003 sezonunda Safari Rallisi yerine Dünya Ralli Şampiyonası'na girmeye hak kazandı ve otoriteleri bile hayrete düşüren çok başarılı bir organizasyon ile geride kaldı... TOMSFED Başkanı Mümtaz Tahincioğlu'nun, FIA Motorsporları Konseyi'nin 19 üyesinden biri olarak seçilerek motorsporları ile ilgili kararların onaylandığı en üst komisyonda ülkemizi temsil etmesi, sporun gelişimi açısından büyük bir gelişme oldu.

Tüm bu gelişmeler sayesinde, ülkemizin dünyaya tanıtılmasında etkin ve önemli bir strateji olan motorsporlarında yeni bir dönem başlayacak. Türkiye; bugün artık FIA tarafından Avrupa Ralli Şampiyonası'na dahil "en iyi ralli" olarak değerlendirilen Fiat Rally ve 2003 yılında Dünya Ralli Şampiyonası'na dahil olan Rally Of Turkey gibi iki önemli ralli organizasyonu, Ford, Renault, Fiat , Opel, Citroen ve Hyundai gibi otomotiv devlerinin Dünya standartlarındaki araçlardan oluşan yarış takımları ve Dünya ralli parkurlarında bayrağımızı gururla dalgalandıran başarılı pilotları ile Dünya platformunda motorsporlarında söz sahibi bir ülke olmaya hazır...

0 yorum

Yorum Gönder

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir :) Yorum Yaptığınız İçin Teşekkürler...İsminizle Yorum Yaparken ''URL'' bölümünü boş bırakabilirsiniz...

sporcu site. Blogger tarafından desteklenmektedir.